Forex Nedir?
Günümüzde forexin avantajlarından faydalanmak isteyen birçok kişi vardır. Forex piyasası çift yönlü bir piyasa olduğu için, yatırımcılar yükseliş ve düşüşlerden faydalanarak karda işlem yapabilirler. Bu yüzden forex piyasası, yüksek kazanç elde edilmesi potansiyeli yüksek bir piyasadır.
Ayrıca, forex yatırımcılarının yüksek kaldıraç oranlarından faydalanmasına da olanak sağlar. Kaldıraç sistemi sayesinde yatırımcılar, yatırdıkları paranın 100 katına kadar işlem yapabilirler. Bu da onlara daha yüksek kazançlar elde etme imkanı verir.
"Forex piyasasında işlem yapmak için öncelikle bir aracı kurum ile anlaşma yapılmalıdır. Ardından yatırımcılar, piyasa analizlerini yapmalı ve belli bir strateji oluşturmalıdır. Aynı zamanda güvenilir bir aracı kurum seçerek işlem yapmak da çok önemlidir."
Forex piyasası son zamanlarda Türkiye’de de oldukça popüler hale gelmiştir. Ancak, forex piyasasında işlem yapmak oldukça risklidir. Bu yüzden forex yatırımcıları, piyasa analizlerini iyi yapmalı ve güvenilir bir aracı kurum seçerek işlem yapmalıdır.
Forex'in Tarihçesi
1875'te yaratılan altın standardı moneteler sisteminin tarihteki en önemli gelişimi olduğu kabul edilir. Bu sistemde, ülkeler karşılıklı ödemelerinde altın ve gümüş kullanıyordu. Bu yöntemin temelindeki ana problemin, bu metallerin değeri global talep ve arzdan etkilendiğiydi. Altın standardının arkasındaki ana fikir, devletlerin, parası için bir altın rezervi tutması gerektiğiydi. Bu yol ile, her ülkenin para birimi altın fiyatlarına sabitleniyordu. İki para biriminin altın oranı, bu iki para biriminin arasındaki kur ilişkisiydi. O zamanlar ilk dış ticaret aracı olarak kabul edildi.
Altın standardı, ülkelerin para birimlerini altınla desteklemesiyle oluşan bir sistemdi. Bu, her para biriminin altına karşı bir değeri olduğu anlamına geliyordu. Ancak Birinci Dünya Savaşı'ndan önce hükümetler çok fazla para basınca, altın standardı yıkılmıştı. Savaşın sonunda, altın standardının bıraktığı boşluğu yeni bir sistemle doldurdular. 1944'te Bretton Woods Anlaşması görüşüldü. Bu anlaşmaya göre, dolar tek bir altın dönüşebilen ulusal para birimi olarak kabul edildi ve bir ons altının değeri 35 dolara ayarlandı.
1970'lerde ancak, ABD açıklarının artmasıyla beraber güvensizlik sistemi yerine geçti ve ülkeler doları terk ettikçe ABD altın rezervleri önemli ölçüde azaldı. 1971 yılında, ABD ekonomik zorluklar nedeniyle altın standardından vazgeçti. Bu dönemden sonra ülke paralarının dolar karşısında oynaklığa izin verildi ve ülke paraları birbirinden bağımsız olarak satın alınabildi.